Jason Pozner MD tarafından tıbbi olarak gözden geçirildi
Jason Pozner MD., Kozmetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı, Sanctuary Plastic Surgery’nin kurucusu ve Boca Raton, Florida’daki Sanctuary Medical Aesthetic Center’ın ortak sahibi.
En yeni sağlık trendlerinden biri kolajendir. Cildinizin ve eklemlerinizin sağlığını iyileştirebileceklerini iddia eden, kolajen tozları veya kolajenden türetilen diğer ürünleri artık her yerde görmek mümkün. Bir besin takviyesi olarak son zamanlarda popülerlik kazanmasına rağmen, kolajen hala yeni bir uygulamadır.
Bu yazımızda kolajen konusunda yapılan bazı tıbbi araştırmaları ve iddiaları gözden geçireceğiz. Beslenmenin önemini ve çeşitli kolajen kaynakları üzerinde duracağız. Ayrıca vücudumuzun doğal kollajeni nasıl ürettiğinin temellerini ve cildimizi sağlıklı tutmak için hangi yiyecekleri yememiz gerektiğini inceleyeceğiz. Ayrıca kolajen üretimini teşvik etmenin yollarından da bahsedeceğiz. Bunlardan biri, birçok dermatoloğun iyi sonuçlar aldığı, cerrahi olmayan yeni bir kozmetik prosedürdür.
Bu makalenin sonunda, bu yeni sağlık trendini daha iyi anlamanın yanı sıra, kolajen takviyesine ihtiyacınızın olup olmadığı ve işe yarayıp yaramadığı konusundaki sorularınızın cevaplarını bulacaksınız.
Kolajen Nedir?
Kollajen kelimesi, yapıştırıcı anlamına gelen Yunanca kola kelimesinden türemiştir. Kolajen gerçekten vücudumuzun birçok dokusunu bir arada tutan bir yapıştırıcı görevi gördüğü için bu anlamı doğrudur. Örneğin, kolajenler, kolajen sarmalı olarak bilinen üçlü bir sarmal oluşturmak üzere birbirine bağlanan bağ dokusunun ana yapısal bileşenidir. En çok deri, tendonlar, bağlar, kemikler, kıkırdak gibi bağ dokularında bulunur.
Kollajen, cilde esnekliğini veren ve eklemleri sağlıklı tutan protein olarak bilinir. Kolajen kemiklerde, kaslarda ve kanda bulunur, cildin dörtte üçünü ve vücuttaki proteininin üçte birini oluşturur.
Yaşlandıkça, kolajen parçalanır ve vücudun yeni kolajen üretmesini zorlaştırır. Sonuç olarak, kolajen kaybetmeye başlarız ve cildimiz esnekliğini ve gücünü kaybeder. Kollajendeki bu bozulma, kırışıklıklara ve yaşlı bir görünüme neden olur.
Vücudumuzdaki bu değişikliği dengelemek için birçok insan, cilt yaşlanma karşıtı rejiminin bir parçası olarak kolajen takviyeleri kullanır. Bu kolajen takviyeleri, toz, tabletler, kremler ve sıvı kolajen dahil olmak üzere çeşitli biçimlerde olabilir.
Vücudumuz 16 farklı kolajen türü üretir, en yaygın olanları Tip l, ll ve Ill’dir.
Tip l kollajen en yaygın olanıdır ve deride, tendonda, damar ve organlarda bulunur ve kemiğin ana bileşenidir. Tip I ciltte de bulunur, cildin esnekliğini ve gücünü korumaya yardımcı olur. Vücudunuzdaki kolajenin %90’ından fazlası tip l’dir.
Tip II kıkırdakta bulunur. Eklemlerinizi yumuşatan kıkırdağın ana bileşenidir.
Tip III Atardamar duvarlarında, kaslarda, organlarda ve her zaman Tip I ile birlikte bulunur.
Vücudumuzun nasıl kolajen ürettiğini tekrar hatırlayalım; tüm proteinler amino asit adı verilen küçük moleküllerden oluşur. Protein yediğimizde, vücudumuz onu kendi amino asitlerine ayırır. Daha sonra bu amino asitleri yeni proteinler yapmak için kullanır. Amino asitler yapı taşları olarak tanımlanmıştır ve vücudumuz onları kolajen oluşturmak için bir araya getirir. En yaygın olanı üç amino asit; glisin, prolin ve hidroksiprolin’dir. Bunları bu makalenin ilerleyen kısımlarında daha ayrıntılı olarak açıklayacağız.
Kollajen yüzünüze ne yapar?
Araştırmalara göre, kolajen cildimizde bulunan, esnekliğe ve hidrasyona yardımcı olan ve cildi güçlendiren temel bir proteindir. Yaşlandıkça kolajen üretimi azalır. Cildinizin altında bir miktar yağ kaybetmeye başlarsınız ve cildinizin esnekliği azalır. Bu durum kuruluk ile birleştiğinde ince çizgilere ve kırışıklıklara neden olur. Cildinizde bu değişiklikler meydana gelmeye başladığında kolajen üretimini iyileştirmenin yolları vardır. Bunlar, vücudumuzun doğal kolajen üretimini destekleyen kolajen peptitleri almak yada gelişmiş enerji bazlı kozmetik tedavileri uygulamaktır.
Kollajen tozu üzerinde çalışan dermatologlar, kolajen tozunun hayvan dokusundan, özellikle deri ve kemiklerden yapıldığını söylerler. Protein jelatinli bir forma işlenir ve daha sonra proteinin vücudunuz tarafından daha kolay emilmesini sağlamak için peptitlere hidrolize edilir. Kollajen peptitler, çizgileri ve kırışıklık derinliğini azaltırken, cildin nemini ve esnekliği de artırır. Kısaca, kolajen yüz için hayati bir rol oynar.
Kollajen cildiniz için neler yapar?
Doğal kolajenimiz cildimizi korur. Kollajen, cildimize elastikiyet veren bir protein olan kolajen ve elastine neden olan fibroblastların cilt hücrelerini aktive eder.
Çinli hanımlar çağlar boyunca kırışık ciltleri yumuşatmak ve yaşlanan eklemleri korumak için domuz ayağı, köpekbalığı yüzgeci gibi şeyleri tükettiler. Kolajen 1980’lere kadar, kırışıklıkları yumuşatmak için enjekte edilebilir dolgu maddesi olarak kullanılmıyordu.
Şirketlerin tüketmek için daha çekici yöntemler bulmasıyla, son zamanlarda yenilebilir kolajen Amerika Birleşik Devletleri’nde popülerlik kazanmıştır.
Kollajen, vücudu bir arada tutan madde olan vücudun iskelesi olarak bilinir. Kolajen, cildinizin kuru ağırlığının yaklaşık %75’ini oluşturur ve cildinizin dolgun ve kırışıksız görünmesini sağlayan bir hacim sağlar. Veriler, 20’li yaşların ortalarında her yıl kolajenimizin yaklaşık %1’ini kaybetmeye başladığımızı ve menopozdan sonraki ilk beş yıl içinde %30’a kadar kaybettiğimizi gösteriyor.
Cildiniz için hangi kolajenin en iyi olduğunu seçerken göz önünde bulundurmanız gereken birkaç şey vardır. İlk olarak, çeşitli amino asit profiline sahip olmasına dikkat edin. Kolajen birçok farklı kaynaktan gelebilse de, büyükbaş hayvanlardan üretilenler en güçlü ve en etkili olanıdır. Cilt için en güçlü ve en iyi olarak kabul edildiğinden, l ve lll tiplerini içermelidir.
Kollajen takviyeleri güvenli midir?
Kolajen takviyeleri, ineklerin, domuzların, tavukların veya balıkların derisinde, tendonlarında veya diğer bağ dokularından elde edilir. Vegan olduğu iddia edilen kolajen, genetiği değiştirilmiş maya bakterileridir, ancak hayvan kaynaklı kolajen ile aynı faydayı sağlayıp sağlamayacağı henüz kanıtlanmamıştır.
Tüm diyet takviyelerinde olduğu gibi, Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), kolajen takviyelerinin söyledikleri maddeleri içerip içermediğini veya ağır metaller, bakteriler veya diğer pestisitler ile kontamine olup olmadıklarını belirlemez.
Bununla birlikte, gözden geçirdiğimiz kısa vadeli çalışmalar, kolajen takviyeleri almanın ciddi veya zararlı etkileri olmadığını göstermiştir.
Kollajen takviyeleri hakkındaki efsaneler nelerdir?
En yaygın efsanelerden biri, kolajen seviyelerini artırdığını iddia eden kolajen içeren vücut kremleri, losyonlar, tıbbi merhemler ve nemlendiriciler hakkındadır. Kolajen kremi ile cildin elastikiyetini artırmak mümkün değildir. Sadece topikal kolajenin kullanılmasının kolajen üretimini artırabileceğini destekleyen gerçek bir bilimsel kanıt yoktur.
Efsane: Kollajen takviyeleri yağ yakar
Kollajenin yağ yakma gücüne sahip olduğunu iddia eden diyet takviyeleri vardır. Bununla birlikte, bugün bunun doğru olduğunu gösteren kanıtlanmış bir bilimsel araştırma yoktur.
Efsane: Kollajen takviyeleri daha iyi uyumanıza yardımcı olabilir
Piyasadaki bazı uyku takviyeleri, kolajenin daha iyi uyumanıza yardımcı olabileceğini iddia ediyor. Bunun nedeni, mükemmel bir uyku uyarıcısı olabilen kolajenin glisin içeriğidir. Yine bu durumda, kolajenin uykuyu etkilemek için yeterli glisin içerdiğini gösteren bu iddia için bilimsel olarak desteklenen hiçbir kanıt yoktur.
Özetle, kolajen takviyelerinin cilt, saç, kas ve eklem sağlığını iyileştiren faydalar sağladığı gösterilmiştir. Ancak kolajen hakkındaki tüm iddialar araştırmalarla desteklenmemektedir.
Kollajeni ne zaman almalıyım?
Kolajen takviyesini sabah mı yoksa gece mi alacağınız tamamen size bağlı olacaktır. Kollajen takviyesi almak için en iyi zaman, onları neden aldığınıza göre belirlenir. Geçmişte vitaminlerle ilgili sorunlarınız olduysa, sabah ilk iş olarak kolajeninizi almanın en iyisi olduğunu gösteren bazı kanıtlar var.
Ayrıca onları bir smoothie veya bir fincan kahve şekeri ile karıştırmanın, kolajenin parçalanmasına önemli bir katkıda bulunduğunu öğrendik.
Kollajen üretimini teşvik etmenin yolları
Kollajen üretimini uyaracak bir örnek retinoik asittir. “Journal of Cosmetic Dermatology” de yayınlanan Mart 2016’da tıbbi olarak gözden geçirilen bir araştırmaya göre, retinolün ciltte kolajen sentezini arttırdığı söyleniyor. Tıbbi olarak gözden geçirilen bu çalışma, glikolik asit ve peptitler gibi alfa hidroksi asitlerin kolajen üretimini uyarabileceğini belirtmektedir.
Benzer şekilde, hyaluronik asit, özellikle yüz için ciltteki kolajen için önemli bir bileşiktir.
Ayrıca C vitamini, Aloe vera jeli, ginseng ve cilt sağlığını iyileştirdiklerini iddia eden birkaç antioksidandır.
Kanıtlar, sağlıklı beslenmenin eşit derecede önemli olduğunu göstermektedir. Protein açısından zengin diyetler, vücudunuza kolajen yapmak için gereken amino asitleri sağlayacaktır. Meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar, fasulye, yağsız etler, deniz ürünleri ve kuruyemişler de dahil olmak üzere tam gıdalar açısından zengin, çeşitlendirilmiş beslenmenin kolajen üretimini arttırdığı düşünülmektedir.
Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, uykunun da kolajeni artırdığı düşünülmektedir. Ocak 2020’de “Nature Cell Biology” de yayınlanan ve fareler üzerinde yapılan bir araştırma, düzenli bir uyku programını sürdürmenin kolajen yenilenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Ulusal Uyku Vakfı’na göre, yetişkinler günde 7 ila 9 saat uyumalıdır.
Kollajen üretimini uyaran yeni kozmetik prosedürlerin savunucusu olan birçok Dermatolog da vardır. Sofwave, kolajen oluşumunu arttırdığı ve cilt görünümünü iyileştirdiği klinik olarak kanıtlanmış, çığır açan bir uygulamadır.
Sofwave hakkında bilmeniz gerekenler
Sofwave, kolajen üretimini teşvik etmek için yenilikçi teknolojiyi kullanan invaziv olmayan bir tedavidir.
Sofwave, cildinizi canlandırırken ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltır. “Senkronize ultrason paralel ışın teknolojisi” olan SUPERB, kollajenin yeniden şekilllendirmesini sağlayan anahtardır. Prosedür, orta dermise ulaşma ve tedavi etme yeteneğine sahiptir. Ameliyat veya iyileşme süresi olmadan 30-45 dakikalık bir uygulama ile cildin altındaki uygun derinliği hedefleyerek kollajen gelişimini güvenli ve etkili bir şekilde tetikler.
Genel olarak, kolajen üretiminin nasıl teşvik edileceği hakkında çok şey yazıldı, bazı iddiaları kanıtlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Ancak Sofwave, ince çizgileri ve kırışıklıkları iyileştirmek için kolajen üretimini uyarmanın etkili ve güvenli bir yolu olarak dermatologlar ve hastalar arasında popülerlik kazanmış ve sonuçları klinik olarak kanıtlanmış, bilime dayalı bir uygulamadır.
Daha fazla uygulama sonucu görmek için tıklayınız.
Peptitlerin ciltteki rolü nedir?
Kollajen hidrolizatları olarak da bilinen kolajen peptitlerin bir dizi işlevi vardır. En temel işlevi, vücuttaki kolajen ve diğer proteinlerin yapı taşlarıdır. Ek olarak, peptitler kolajen üreten fibroblastlar üzerindeki reseptörlere bağlanarak daha fazla kolajen üretmelerini sağlar. Dahası, peptitler antioksidanlar olarak işlev görür ve vücudun mevcut kolajenini oksidatif strese karşı korur, aksi takdirde parçalanmasına neden olur.
Polipeptitler olarak da adlandırılan peptitler, ciltte doğal olarak bulunur ve birçok cilt bakım ürününün bileşenidir. Peptitler, cildin ihtiyaç duyduğu proteinleri oluşturan amino asitlerdir. Genellikle yapı taşları olarak hareket eden kısa amino asit zincirleri olarak tanımlanırlar. Bu yapı taşları üç polipeptit zincirinden yapılmıştır, bu nedenle peptit eklemek cildinizi daha fazla kolajen üretmeye teşvik etmeye yardımcı olabilir.
İncelediğimiz çalışmalara göre, peptitler ciltteki kırışıklıkları ve kuruluğu en aza indirmeye ve yaşlanmayı yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Peptidlerin, kolajen sentezi için gerekli olan bileşikleri stabilize etmeye ve taşımaya yardımcı olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak, peptitler kırışıklıkların ve ince çizgilerin azalmasına yardımcı olabilir. Ek kanıtlar, peptitlerin, sindirilmesi ve emilmesi daha kolay olan kolajen moleküllerini parçaladığını göstermektedir. Bu peptitler sıvılarda iyi çözünür, böylece onları içebilirsiniz.
Spesifik kolajen peptitlerini oluşturan kolajen hidrolizatın (CH) cilt yaşlanmasının biyofiziksel özelliklerine yardımcı olup olamayacağını inceleyen araştırmalar vardır. Plasebo kontrollü bir çalışmada, 35 ila 55 yaşları arasındaki 69 kadına, sekiz hafta boyunca günde bir kez 2.5 g veya 5.0 g CH plasebo verildi.
Araştırma, cildin elastikiyetinin, neminin ve pürüzlülüğünün objektif olarak ölçüldüğünü belirledi. Çalışma, dört haftalık düzenli alımdan (t1) sonra, plaseboya kıyasla kolajen hidrolizat (CH) dozaj gruplarında cilt elastikiyetinin önemli ölçüde arttığını gösterdi.
Yüzlerce peptit olmasına rağmen, cildinizi etkileyen iki tane var. Bunlar, tetrapeptidler ve hekzapeptidlerdir. Tetrapeptidlerin cildinesnekliği artırırken hekzapeptidlerin parlamasını sağlar.
Özetle, yapılan tıbbi araştırmalar peptitlerin cilt yaşlanma sürecini yavaşlatmada önemli bir rol oynadığını göstermektedir.
Peptitlerin kullanım limitleri ve sakıncaları
Peptitler cilt için iyi olsa da, bazı dezavantajları vardır. Araştırmalara göre, bir peptit seçerken, hangi peptitlerin diğer bileşenlerle iyi çalıştığına dikkat etmek gerekmektedir. Örneğin, bir alfa hidroksi asit (AHA) içeren bir peptit kullanmak, peptitlerin daha az verimli çalışmasına neden olacaktır.
Diğer bir dezavantaj, peptitlerin çok pahalı olmasıdır. Bunu göz önünde bulundurarak, birkaç farklı peptit türünün var olduğu ve bazılarının cilt üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı konusunda bilinçli olmak gereklidir.
Peptitler nasıl çalışır?
Peptitler cildin dış tabakasına nüfuz edebilir, bu nedenle cildin üstünde kalmak yerine daha derine nüfuz ederler. Genellikle hücrelere kolajen ve elastin üretmelerini söyleyen sinyaller gönderen hücreler için haberciler olarak adlandırılırlar.
Tıbbi olarak gözden geçirilmiş bir çalışma, 12 hafta boyunca düzenli olarak kolajen peptit takviyesi içeren içecek tüketen kadınların, cilt hidrasyonunun iyileştiğini ve kırışıklıklarının derinliğinde önemli bir azalma olduğunu göstermiştir.
Ayrıca kolajen takviyelerinin, vücudunuzun doğal kolajen üretimini arttırdığı için kırışık azaltıcı etkiye sahip olduğu iddiaları da var. Ayrıca, bu kolajen takviyeleri akne ve diğer cilt hastalıklarını önlemeye yardımcı olur. Bu iddiaları desteklemek için devam eden araştırmalara ihtiyaç vardır.
Kollajen eklemlerinizi nasıl etkiler?
Eklem desteği söz konusu olduğunda, vücudunuzda bulunan en bol protein olan kolajen hayati bir rol oynar. Araştırmalar, kolajenin kıkırdak büyümesini uyardığını gösteriyor. Zamanla, kıkırdak yaşlanma ve eklemlerin tekrarlanan hareketi nedeniyle yıpranabilir ve eklem ağrısına neden olabilir. Sonuç olarak, tendonlar gerilir ve kemikler birbirine sürtünerek bu ağrıya neden olur. Kollajen, kıkırdak dokusunun büyümesi ve onarımı için destek sağlayabilir ve eklem iltihabı ve ağrısını hafifletebilir.
Tip II kolajen, vücudun aşınmaya ve yıpranmaya daha yatkın bölgeleri olan eklemlerde bulunur.
Genel olarak, kolajen, insan ve hayvanların deri ve bağ dokularında bulunan birincil yapısal proteinlerdir ve vücuttaki toplam proteinin yaklaşık %30’unu oluşturur.
Kolajen bitkilerde de bulunabilir. Kollajende amino asitler vardır (glisin, prolin, hidroksiprolin, lisin ve arginin). En az 16 farklı kolajen türü vardır. İnsanlar öncelikle Tip I-III’e sahiptir. Deri, tendon, damar sistemi, organlar ve kemik, tip I’in bulunabileceği en yaygın yerlerdir. Tip II kıkırdakta bulunurken Tip III retiküler liflerde bulunabilir.
Özetle, vücudumuzda bulunan bu bol protein sadece cildimizde değil, eklemlerimizde de hayati bir rol oynar.
Kollajen üretimine ne zarar verebilir?
Kolajen hasarı, şeker ve rafine karbonhidratların aşırı tüketilmesiyle oluşabilir. Şeker, kolajenin kendini onarma yeteneğine müdahale eder. Bu nedenle, ilave şeker ve rafine karbonhidrat alımınızı azaltmak veya ortadan kaldırmak gereklidir.
Kollajen yıkımına yol açabilecek diğer bir faktör çok fazla güneş almaktır. Ultraviyole radyasyon kollajenin doğal olarak azalma sürecini hızlandırabilir.
Son olarak, sigara içmek aynı zamanda daha az kolajen üretilmesine neden olduğu için kolajenin yıkımına sebep olur.
Kollajen içeriği yüksek besinler
Bazı kaynaklara göre kolajen diyeti, kolajen içeriği yüksek gıdaları tüketirken şeker ve rafine karbonhidratlardan kaçınmayı içeren bir beslenme şeklidir.
Sağlıklı kolajen besin kaynakları, protein açısından zengin besinlerdir. Sarımsak, turunçgiller, çilek, beyaz çay, kırmızı ve sarı sebzeler, yapraklı yeşillikler, kaju fıstığı, soya, avokado, et, yumurta, balık ve deniz ürünleri, baklagiller ve süt ürünleri gibi. Bu kaynaklar vücudunuza kolajen üretimi için gerekli olan çeşitli amino asitleri sağlar. Diğer kolajen açısından zengin öğünler arasında kemik suyu ve jelatin bulunur.
Kollajen peptitleri içeren gıdalar, sindirilmelerini ve emilmelerini kolaylaştırmak için parçalanmış kolajen molekülleri de içerir. Ancak, kolajenin emilemediği ve sindirildiğinde amino asitlere parçalandığı için yutulmasının yeni kolajen üretimini sağlamadığı durumlar da vardır.
Genel olarak, kolajen diyeti uygulayan birçok kişi vardır. Bunlar arasında cilt tonu iyileşen, saç dökülmesi azalan, daha iyi uyuyan, kasları güçlenen, kemik sağlığı gelişen, bağışıklık sistemi güçlenen kişler vardır. Bu kişiler, kolajen içeriği yüksek gıdaların ömrünüzü uzatabileceğine inanmaktadır.
Kaçınılması gereken kolajen takviyeleri
Yapay renkler, tatlar ve tatlandırıcılardan kaçının. En iyi etki için kolajen tozunuzu en az üç ay boyunca günde bir veya iki kez alın. Kolajen tozu suda ve yiyeceklerde çözünür, böylece içtiğiniz veya yediğiniz her şeyle karıştırabilirsiniz. Yeni bir takviye rejimine başlamadan önce doktorunuza danışın.
Güneşe maruz kalma, sigara içme ve kirlilik gibi çevresel değişkenler, yaşlanmanın doğal süreci olan kollajen yıkımını hızlandırır.
Kollajenin, kas veya kilo kontrolü üzerindeki etkileri
Kollajenin kilo vermeye yardımcı olabileceği iddialarının ardındaki fikir, proteinin genel olarak bir insanı tok hissettireceğidir.
Örneğin, bir çalışma, jelatin yemenin toklukla bağlantılı bağırsak hormonlarında bir artışa neden olduğunu ortaya koydu, ancak bu çalışma sadece 22 kişiyi içeriyordu. Yapılan başka bir çalışma, alfa-laktalbümin veya jelatin içeren tek proteinli bir diyetin, diğer proteinleri içeren bir diyete göre yüzde 40 daha fazla tokluk hissettirdiğini ve yüzde 20 daha az kalori ürettiğini gösterdi. Ancak, bu çalışma da sadece 23 katılımcıyı içeriyordu.
Bulduğumuz en çok alıntı yapılan çalışma, 53 yaşlı erkek üzerinde yapılan bir çalışmada kolajenin kas büyümesine nasıl fayda sağladığını gösteren “Bugünün Diyetisyeni”ndeki bir makaleydi. Destekleyici kanıtlar, genel olarak diyet protein tüketimi genellikle zayıf olan yaşlı kişilerle yapılan çalışmalardan geldi. Vücut geliştirme aktivitesi ve kollajen peptit takviyesini aynı anda uygulanmasının, kas gücünü ve kütlesini tek başına vücut geliştime aktivitesine göre daha fazla artırdığını gösterdi. Ancak bu bulguların genç insanlar veya sporcular için geçerli olup olmayacağı bilinmiyor.
Kolajen içeceklerinin faydaları nelerdir?
- Bu içeceklerdeki kolajen peptitlerin, bağırsaklarımızda emilmeden önce daha küçük moleküllere ayrıştığı söylenir. Yutulduktan bir saat sonra kan dolaşımında göründükleri kanıtlanmıştır ve araştırmalar, bu emilen peptitlerin cilde ulaşabileceğini ve orada iki haftaya kadar kalabileceğini göstermiştir.
- Besinler, herhangi bir topikal tedaviden daha hızlı dolaşımınıza emilir.
- Bu kolajen peptitleri vücudunuza girerek cildinizdeki fibroblastları uyararak kolajeninizin daha aktif hale gelmesine neden olur.
- Tıp uzmanlarına göre, yemek yerken sisteminize önemli miktarda hidrolize kolajen giriyor ve bu da kolajen peptitlerinin yüzde 90-95’inin vücudunuzdaki hedef bölgelere ulaşmasını sağlıyor.
- Bu kolajen peptitler sindirime de yardımcı olabilir.
- Kolajen, gıdaların sindirimine yardımcı olan yüksek glisin konsantrasyonu nedeniyle mide asidi üretimini artırır.
Özetle, bazı araştırmalar göre kolajen içeceklerinin, vücudumuz için yararlı bir kolajen kaynağı olabileceğini gösteriyor.
Colllagen takviyeleri nasıl seçilir
En ideali, yediğimiz besinlerden yeterince kolajen alabilmektir. Ancak, hızlı tempolu bir yaşam tarzı, kolajen alımına odaklanmamızı engelliyor. Sonuç olarak, besin takviyeleri uygun ve ekonomik bir seçenektir ve sıklıkla diğer faydalı bileşenleri içerirler.
İşte en iyi kolajen takviyesini seçmek için bazı yararlı ipuçları.
C vitamini, bir antioksidan olarak işlev görür, fibroblastların gelişimini teşvik eder ve kollajen sentezini kontrol eder. Cilde genç bir görünüm veren kolajen ve elastin oluşumu için gereklidir.C vitamini yoksa kolajen oluşumu olmayacaktır. Sonuç olarak, bir kolajen takviyesi seçerken, C vitamini de içerdiğinden emin olun.
Takviyelerdeki en iyi kolajen kaynağı, deniz hayvanları veya kırmızı et gibi hayvansal kaynaklardır. Bunlar kolajen içeren diyet takviyeleri yapmak için kullanılır. Organik tarımın, ağır metaller veya böcek ilacı içermediği için kolajen takviyeleri için en iyi kaynaktır. Otla beslenen ve yeterli yaşam koşullarına sahip buzağılardan elde edilen kolajen en kaliteli kolajen kabul edilir. Ayrıca kırmızı et veya deniz hayvanlarından kolajen almanın daha iyi olup olmayacağını da inceledik. Her ikisinin de çeşitli kolajen türleri içerdiğini öğrendik. Örneğin kırmızı et kollajeni, tip I ve III kollajene sahiptir. Tip III bağırsaklarda bulunur ve floranın onarımından sorumludur. Kaynakların çeşitliliği göz önüne alındığında, en iyi kaynagı kendi kişisel durumunuza göre belirlemeniz gereklidir.
Son olarak, bir takviye seçerken, bileşenlerin hidrolize kollajeni okuduğundan emin olun. Bütün amino asit dizisi hidrolize kollajende bulunur. Sonuç olarak, gerekli tüm bileşenlere sahip bir kolajen kaynağı seçmek mantıklıdır.
Kollajen takviyesi almanın herhangi bir sakıncası var mı?
Glutatyon, cilt yaşlanmasıyla mücadele ederken aynı zamanda cildi aydınlattığını iddia edilen en yeni bileşenlerden biridir. Ürün, öncelikle cilt tonunu açmak için çareler arayan Asyalı kadınları hedefliyor.
Peki kolajen cildi beyazlatabilir mi? Bulgularımız, C vitamininin bir rol oynayabileceğini gösteriyor, ancak glutatyon için hala daha fazla kanıt gerekiyor.
Özetle;
Araştırmalarımız sonucunda, kolajenin çeşitli kritik rollerini ve bir besin takviyesi olarak son zamanlarda popülerlik kazandığını gördük. Vücudumuz daha az kolajen üretmeye başladığı için, yaşlandıkça kolajen takviyesinin özellikle faydalı olabileceğini öğrendik. Ancak, Kollajen takviyeleri almanın sağlığınızı iyileştirmenin veya kolajen üretimini artırmanın etkili bir yolu olduğunu destekleyecek sağlam bir kanıt olmadığını öğrendik. Bu, bazı araştırmalar olumlu sonuçlar gösterdiğinden tamamen etkisiz oldukları anlamına gelmez.
Kolajen takviyeli yiyecek ve içeceklerin faydaları konusunda daha kesin kanıtlar bulunana kadar, yeterli protein sağlayan, şeker ve güneşe maruz kalmayı sınırlayan sağlıklı bir beslenme ve yaşam tarzına odaklanmamız gerektiği sonucuna vardık.
References:
- Taylor Jones, RD,” The 12 Best Foods for Healthy Skin”, Feb, 26.2020, The 12 Best Foods for Healthy Skin (healthline.com)
- “Oral supplementation of specific collagen peptides has beneficial effects on human skin physiology,” Aug,14,2013, Oral supplementation of specific collagen peptides has beneficial effects on human skin physiology: a double-blind, placebo-controlled study – PubMed (nih.gov) WebMD, “Collagen Peptides”,https://www.webmd.com/vitamins/ai/ingredientmono-1606/collagen-peptides,
- Stephanie Watson, May 26, 2020, “Collagen: Can it Help with Skin and Joints,” (webmd.com)
- A. Newton, July 2019, SELF Skin “Do Collagen Creams and Supplements do anything?” | SELF
- Stephanie S. Gardner, Jan 2020, “Collagen and Your Body: What to Know,” https://www.webmd.com/skin-problems-and-treatments/ss/slideshow-collagen-and-your-body
- Jessica Migala, Oct 2020,” What is Collagen? Health Benefits, Food sources, Supplements, Types, and More”, https://www.everydayhealth.com/skin-beauty/collagen-health-benefits-food-sources-supplements-types-more/
- Jon Johnson, April 2017, “Get Healthier Looking Skin ByBoosting Collagen Levels,” https://www.medicalnewstoday.com/articles/317151#What-is-collagen.
- Perdita Nouril and Natalie Lukaitis, May 2021, “Best Collagen Supplements 2021: Are they Worth Taking and What Are the Benefits https://www.womenshealthmag.com/uk/beauty/skin/a706856/benefits-taking-collagen-supplements/
- Chrissy & Jayla Kalumi, April 15, 2020 “Collagen for Skin Health,” Kalumi (kalumibeauty.com)
- Jaimie Santa Cruz, Today’s Dietitian, Vol. 21. No.3.P.26, March 2019, “Dietary Collagen – Should Consumers Believe the Hype,” – Today’s Dietitian Magazine (todaysdietitian.com)
- Lisa Marshall, Jan 2019, “Collagen: Fountain of Youth’ or Edible Hoax? https://www.webmd.com/skin-problems-and-treatments/news/20191212/collagen-supplements-what-the-research-shows
- Chang, J., Garva, R., Nat Cell Biol 22, 74–86 (2020). https://doi.org/10.1038/s41556-019-0441-z
- Pickard,” Circadian Control of the Secretory Pathway Maintains Collagen Homeostasis, A. et al. Circadian control of the secretory pathway maintain collagen homeostasis.” Circadian control of the secretory pathway maintains collagen homeostasis | Nature Cell Biology,
- “Healthline Media joined Red Ventures in 2019”, https://www.redventures.com/about/brands/healthline,
- Kerri-Ann Jennings, MS, RD, May 5, 2020,” Collagen —”What Is It and What Is It Good For?”, https://www.healthline.com/nutrition/collagen
- Proksch, D.Segger, J.Degwert, M.Schunck,V.Zague, S.Osser, Aug,14,2013, ” Oral supplementation of specific collagen peptides has beneficial effects on human skin physiology: a double-blind, placebo-controlled study” https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23949208/.